6 Temmuz 2016 Çarşamba

SEPTAGRAM MEDİTASYONU

Septagram yani yedi köşeli yıldız, zihinsel isteklerin evrene yollanmasında kullanılan çok eski bir semboldür. Bu sembol üzerine meditasyon yaparken, zihnimiz septagramın aracılığıyla evrene yayılır ve isteklerimizin olması hızlanır. Bu noktada en çok tercih edilen, mavi renkli imajine etmektedir. Ayrıca 7 köşesinin 7 gezegene tekabül etmesinden dolayı gezegensel çalışmaları destekleyici olarak da kullanılabilir.

Ön aşamaları tamamladıktan sonra kendinizi hazır hissettiğinizde altınızda kocaman bir mavi septagram (yedi köşeli yıldız) oluşturun. Sizin içinizde kaldığınız ve çevresinde daire olan bir septagram olsun. Şimdi olmasını istediğiniz şeyi imgeleyin¸tüm detaylarıyla ve özellikle sonuca, istediğiniz olduğunda hissettiğiniz duygulara odaklanın. Mesela sevinç, başarı, gurur… ne hissediyorsanız bunları o anda yaşayın. Şimdi bütün bu dileğinizi zihninizde bir nesneyle sembolleştirin ve tüm bu dileğinizin enerjisini bu zihninizde yarattığınız sembole yükleyin. Bu bir sonuç resmi olabilir, bir eşya olabilir… Örneğin araba almak istiyorsanız, araba aldığınız enerjiyi, zihninizde, bir araba anahtarıyla temsil edebilirsiniz. Bu tamamen sizin hayal gücünüze kalmış bir durumdur. Sürekli aynı şeyleri imgelemek yerine bu sayede enerjiyi zihinsel bir nesneye yani bir enerji küresine dönüştürürüz. Pek tabi ki bu sanal yani farklı bir realitede oluşturulmuş bir nesnedir.Şimdi nesneyi, elinize aldığınızı imgeleyin ve altınızdaki septagrama odaklanmaya başlayın. Siz odaklandıkça onun daha da parladığını ve sizin enerjinizle bütünleşerek, sizi evrene bağladığını imgeleyin. Artık evrenle bağlantıya geçtiniz bunu derinden hissedin. Tahmini olarak 6-7 kere derin nefes alın verin ve septagramın yükseldiğini, dolayısıyla bilincinizin de evrene doğru yükseldiğini imgeleyin. Yükseldikçe Dünya’dan çıktığınızı, uzaklaştığınızı görün, sonsuz uzaydasınız… Ve ileride derin ilahi bir ışık görün, adeta parlayan bir yıldız gibi… Hatta yıldız gibi bile gözükebilir, ne olduğuna odaklanmadan o ışığa doğru çekildiğinizi imgeleyin. Git gide daha çok ışığa yaklaşıyorsunuz ve yaklaştıkça ışık daha da parlak ve büyük hale geliyor bunu net bir şekilde imajine edin. Ve en nihayetinde ışığa yaklaştığınızda bunun parlak bembeyaz bir kapı olduğunu görün.
Burası ışık odası, dileklerin gerçekleştiği mekân, kutsal bir mabet, bunu hissedin ve böyle olduğuna inanın. (Hatta isterseniz kapının üzerinde altın renkli “Dilek Odası” yazan bir tabela bile imgeleyebilirsiniz, bu size kalmıştır) Yavaşça beyaz kapının, altın kulplu kolunu tutarak kapıyı açın ve saf nur dolu beyaz odaya girin. Odanın tam ortasında yine beyaz bir masa olduğunu imgeleyin. Masanın etrafında 11 tane çember şeklinde dizilmiş doğal kristal olduğunu imgeleyin. Bu kristallerin hepsinin rengini görün, kuvars şeklinde olabilir veya çeşitli renklerde olabilir, beyaz, mavi, kırmızı gibi… Elinizde tuttuğunuz dilek sembolünü masanın tam ortasına koyun. Siz zihinsel olarak oluşturduğunuz dilek nesnenizi masaya koyduğunuzda, kristallerin parlamaya başladığını ve bir enerji çemberi oluşturduğunu imgeleyin. Bu yayılan beyaz-ışık gibi olan enerjinin sembolünüzü de kapsadığını görün. Bu noktada dileklerinizin gerçekleşmesi için evrenin ilahi rehberlerinden, üstatlarda, meleklerden veya inandığınız ve size yardım edeceğini düşündüğünüz ruhlardan yardım isteyin. Bunu dilerken Yaratıcı’ya içinizden geldiği gibi dileğinizin olması için dua edin. Bu sırada beyaz ışıklı nurlu varlıkların gelip nesnenize ışık yüklediğini görebilirsiniz veya farklı vizyonlar alabilirsiniz, onlara odaklanmayın. Sadece sonuca ve çalışmaya odaklanın. Yavaşça dileğinizin de beyaz enerjiye dönüştüğünü ve kristallerinde desteğiyle odanın tepesinden yukarı doğru evrene karıştığını imgeleyin.
Enerjinin tam olarak evrenle bir olduğunu imgelediğinizde önce Yaratıcı’ya teşekkür edip şüranlarınızı belirtin ve sonra yardım için çağırdığınız ulvi varlıklara teşekkür edin. Ardından ışıklı odadan çıkıp, gerisin geriye meditasyon yaptığınız odaya geri döndüğünüzü imgeleyin.
Şimdi yavaşça meditasyonu bitirin ve yüzünüzü yıkayın. Bunu dileğiniz olana kadar birkaç gece hatta isterseniz birkaç hafta devam ettirin. Dileğiniz olduğunda da bir adak adayın, mesela fakir bir aileye yardım, çocuklara çikolata alma, doğaya bir fidan ekme gibi veya içinize doğan başka bir şey de olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder