3 Temmuz 2016 Pazar

İLAHİ ADALET

İLAHİ ADALET =HAK ETME MESELESİ
Hak etme kavramımız ne yazık ki dünyasal değerlere göre işlemektedir. Mesela deriz ki “bu çocuk o kadar çalıştığı halde test sınavından geçemedi, ötekisi ise iyi çalışmadığı ve testi rasgele işaretlediği halde sınavından geçti. Burada bir haksızlık var.” Kimisi de der ki “filanca şanslı çocuk filanca holding sahibinin çocuğu olarak dünyaya gelirken öteki çocuk aç bir Afrika kabilesinden dünyaya geldi. Burada bir adaletsizlik, bir haksızlık, bir şansızlık yok mu? ” YOK…

Şans ve tesadüfün bulunmadığı kainatta ve dünyada yüksek prensipler gereğince gerçek anlamda kimseye hiçbir haksızlık da yapılmaz, yapılamaz. Yeryüzünde ilk bakışta, zahiren (görünüşte) ya da dünyasal bakışla haksızlık gibi görünen durumların ardında, aslında tekamül ihtiyaçları, bu ihtiyaçlardan dolayı mukadderat planlarındaki yaşanması gereken deneyimler, alınması gereken dersler ve birtakım yüksek sebepler bulunur ve bunlar da gerçek anlamda haksızlık sayılamazlar. 
***
Hak ettiğin halde sahip olamadığın bir şey olduğunu düşünüyorsan, 
bil ki;
belki henüz zamanı gelmemişti, 
belki mekanı uygun değildi 
ve belki de senin için hayırlısı olan, 
o şeye o zaman ve mekanda sahip olmamandı…
***
Bir şeyi gerçek anlamda hak edenin elinden hak ettiği şeyi kimse alamaz. Mesela hiçbir vazifelinin vazifesini hak etmeyen bir başkası çalamaz. Herkes hak ettiğini, layık olduğunu er ya da geç elde eder… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder